Arama Sonuçları..
Toplam 3 kayıt bulundu.Sempozyum Programı
BİYOBENZER İLAÇLARDA ARGE'DEN REGÜLASYONA GÜNCEL YAKLAŞIMLARSEMPOZYUM PROGRAMI 8 Nisan 2021, Perşembe 10:00 – 10:20 Açılış konuşmaları Prof. Dr. Ali Demir SEZER - Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Erhan AKDOĞAN - TÜSEB Başkanı Doç. Dr. Tolga KARAKAN - TİTCK Başkan V.10:30 – 12:00 I. OTURUMBiyobenzer İlaçların Üretim ProsesleriModeratör: Prof. Dr. Türkan ELDEM / Hacettepe Üni. Eczacılık Fak. Farmasötik Biyoteknoloji ABD Bşk. * Prof. Dr. Gülten KANTARCI / Ege Üni. Eczacılık Fak. Farmasötik Biyoteknoloji ABD / Biyobenzer İlaçların Üretim Prosesleri * Emre Burak ERKAL - Turgut İlaçları, Alt Akım Proses Müdürü / Biyobenzer Monoklonal Antikor Üretim Platformu * Ramazan Karaduman / AbdiBio Ar-Ge ve Projeler Direktörü / Biyoreaktörlerden Bitmiş ürüne Üretim Prosesleri * Turgay KAÇAR / Arven İlaç Biyoteknoloji Proje Yöneticisi / Hücreden Bitmiş Ürüne Biyobenzer İçin Proses Geliştirme12:00 – 12:40 Ara / Network12:40 – 14:10 II. OTURUMDünyada ve Türkiye’de Tedaviye Sunulan BiyobenzerlerModeratör: Uzm. Dr. Elif Hilal VURAL / TİTCK Başkan Yardımcısı * Uzm. Kübra YILMAZ / TÜSEB Biyoteknoloji Enstitüsü * Bilgen DÖLEK / AMGEN Pazar Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü / Sürdürülebilir Sağlık Sistemi ve Biyobenzerler * Dr. Devrim SATIK / SANOFİ Global Ruhsatlandırma, Genel İlaçlar Birimi, Ortadoğu Yöneticisi / Doktor, Eczacı ve Hasta Bakış Açısından Biyobenzer İlaçlar * Seda ARICA / SANDOZ Türkiye İş Geliştirme, Lisanslama ve Portfolyo-İş Mükemmeliyeti Stratejisi Direktörü * Prof. Dr. Yılmaz ÇAPAN / İLKO İlaç Bilimsel Projeler Danışmanı14:20 – 15:50 III. OTURUMBiyobenzer İlaçlarda Klinik ÇalışmalarModeratör: Prof. Dr. Yağız ÜRESİN / İstanbul Üni. İstanbul Tıp Fak.Tıbbi Farmakoloji/Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı Bşk. * Dr. Ecz. Nihan BURUL BOZKURT / TİTCK Klinik Araştırmalar Daire Bşk. * Dr. Ecz. Elif İnci ERGÖNÜL / Antakya İlçe Sağlık Müdürlüğü / Biyobenzer Ürünlerle Yapılan Klinik Araştırmalar * Prof. Dr. Saadettin KILIÇKAP / Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü * Prof. Dr. Semra ŞARDAŞ / İstinye Üni. Eczacılık Fak. Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı / Biyobenzer İlaçlarda Risk Yönetimi * Deniz BAYÇIN DEMİRHAN / Turgut İlaçları, AŞ / Biyobenzer Monoklonal Antikorların Klinik Çalışma Gerekliliği 16:00 – 17:30 IV.OTURUMBiyobenzer İlaçlarda Regülasyon, Proje Destek Programları ve Fikri HaklarModeratör: Prof. Dr. Ali Demir SEZER / Marmara Üni. Eczacılık Fak. Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı Bşk. * Uzm. Ecz Oğuzhan KOYUNCU / TİTCK İlaç Ruhsatlandırma Daire Bşk. * Uzm. Batuhan YEŞİLYURT / TÜSEB Proje Yönetimi ve Destek Daire Bşk. / Biyobenzer İlaçlarda Ar-Ge ve Klinik Araştırmalara Yönelik TÜSEB Destek Modelleri * Uzm.Dilek ŞAHİN /TÜBİTAK TEYDEB Bilimsel Programlar Baş Uzmanı * Savaş MALKOÇ / İEİS Genel Sekreteri * Ümit DERELİ / AİFD Genel Sekreteri * Op. Dr. Sami Türkoğlu /TİSD Genel Sekreteri9 Nisan 2021, Cuma10:30 – 12:00 V.OTURUM / İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası OturumuBiyobenzer İlaç Geliştirme Projelerinde Neredeyiz? Engeller ve FırsatlarModeratör: Murat BARLAS / İEİS YK Üyesi – Türkiye Biyoteknoloji İlaç Platformu Başkanı * Dr. Süha TAŞPOLATOĞLU / Abdi İbrahim İlaç - CEO / Abdi İbrahim * Cem KOÇAK / Koçak İlaç Dış İlişkiler ve İş Geliştirme Direktörü * Doğan TAŞKENT / Atabay İlaç Ar-Ge ve İnovasyon Direktörü / Biyoteknoloji İlaç Geliştirmede Bilgi ve Know-How Nerede * Deniz DEMİR – Dem İlaç Yönetim Kurulu Başkanı * Hakan ŞAHİN / Nobel İlaç Genel Müdürü12:00 – 12:40 Ara / Network12:40 – 14:10 VI.OTURUM / Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği OturumuBiyoteknolojik İlaçlarda Sürdürülebilirlik İçin Küresel ve Ulusal YaklaşımlarModeratör: Dr. Ümit DEVELİ / AİFD Genel Sekreteri * Prof. Dr. Alper B. İSKİT / Hacettepe Üni. Tıp Fak. Tıbbi Farmakoloji ABD * Prof. Dr. İrfan ÇİÇİN / Trakya Üni. Tıp Fak. Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı * Prof. Dr. Muhlis Cem AR / İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fak. Hematoloji Bilim Dalı * Güray KARACAR / Sanofi Kurumsal İlişkiler ve Pazar Erişim Direktörü14:20 – 15:50 VII.OTURUM / Klinik Araştırmalar Derneği OturumuHücreden Bitmiş Ürüne Biyobenzerler: Kalite, Etkililik ve Güvenlilik Moderatör: Prof. Dr. Aydın ERENMEMİŞOĞLU / Klinik Araştırmalar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi * Dr. Öğr. Üyesi Devrim DEMİR DORA / Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi / Biyobenzer Ürünlerde Klinik Etkililik ve Güvenliliği Etkileyen Kalite Faktörleri * Doç.Dr. Turgut Emrah BOZKURT / Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi / Biyobenzer İlaçlar: Preklinik Çalışmalarda Durum Değerlendirmesi * Uzm. Ecz. Gamze KORUBUK / Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Bas Eczacısı / Biyobenzer Ürünlerin Klinik Araştırma Sürecinde Eczacının Rolü * Prof. Dr. Fevzi ALTUNTAŞ / Ankara Onkoloji Eğitim ve Arastırma Hastanesi / Klinisyen Gözüyle Biyobenzerlerin Klinik Araştırmaları * Doç.Dr. Sedat ALTUĞ/ Türk Farmakoloji Derneği İkinci Başkanı / Biyolojik Ürünlerle Klinik Araştırmalarda Eğitimin Önemi16:00 – 17:30 VIII.OTURUM / Türkiye İlaç Sanayi Derneği OturumuTürkiye‘de Üretilen Biyoteknolojik İlaçların İlaçta Dış Ticaret Açığının Kapatılmasına Etkileri Moderatör: Dr. Hasan Ersin ZEYTİN / Nobel İlaç * Dr. Dilek YILMAZ / SGK Genel Sağlık Sigortası Genel müdürü * Deniz BAYÇIN DEMİRHAN / Turgut İlaçları Biyoteknoloji Grup Müdür Yrd. / Biyoteknolojik İlaçlarda Dış Ticaret * Cem ERDEM/ Florabio CEO * Prof. Dr. İsmet DELİLOĞLU GÜRHAN / Ege Üniversitesi ARGEFAR & Sabancı Üniversitesi SUNUM * Op. Dr. Sami TÜRKOĞLU / TİSD Genel Sekreteri
https://yapex.com/sempozyum-programiDezenfektanlar ve Sağlığa Etkileri
Dezenfektanlar dezenfeksiyon amacıyla kullanılan, mikroorganizmaları hücre zarı işlevini bozmak, hücre proteinlerini denatüre etmek, enzimlerin aktivitesini bozmak ve nükleik asitleri etkilemek gibi yollarla mikrobisit veya mikrobiyostatik etki özelliğine sahip maddelerdir.Kimyasal dezenfektanlar zararlı mikroorganizmaları kontrol etmek, önlemek veya yok etmek için kullanılan kimyasal maddelerdir. Hastaneler, sağlık tesisleri, gıda ürünleri üretim tesisleri, sıhhi ve benzeri hizmetler veren sektörlerden evlerimize kadar mikroorganizmaların neden olduğu hastalıkları ortadan kaldırmak için sıklıkla kimyasal dezenfektanlar kullanılmaktadır. Kimyasal dezenfektanlar, düzgün kullanılmadıkları takdirde çalışanlar için tehlikeli olabilir. Bazı kimyasal dezenfektanlar yanıcı ve patlayıcıdır. Uyumsuz kimyasallarla şiddetli reaksiyona girebilir ve toksik gazlar üretebilirler. Tüm kimyasal dezenfektanlar, doğası gereği, canlı organizmalar için potansiyel olarak zararlı veya toksiktir. Diğer toksik maddeler gibi, kimyasal dezenfektanlar vücuda alındıktan sonra insanlar için zararlı olabilir.Bununla birlikte, kimyasal dezenfektanlar, güvenlik önlemleri ile uygun şekilde kullanıldığında etkili ve güvenli araçlar olacaktır. Yanlış kullanılırlarsa, kullananlar için tehlikeli ve zararlı olabilirler. Dezenfeksiyon, hastalıklara neden olabilen mikroorganizmaları kontrol etmek veya yok etmek için kimyasal veya fiziksel araçların kullanıldığı bir süreçtir. Dezenfeksiyonun etkinliği ile ilgili üç seviye dezenfeksiyon vardır; 1) Yüksek seviyeli dezenfeksiyon, çok sayıda bakteri sporu hariç tüm mikroorganizmaları yok eder,2) Orta seviye dezenfeksiyon kontrolleri Mycobacterium tuberculosis, bitkisel bakteriler, çoğu virüs ve mantarlara etkili olup ancak bakteri sporlarını mutlak yok etmez,3) Düşük seviyeli dezenfeksiyon, çoğu bakteri, bazı virüs ve mantarları yok eder, ancak Mycobacterium tuberculosis veya bakteri sporları gibi dirençli mikroorganizmaların yok edilmesine güvenilemez.Dezenfekte edici ajanlar, bakteri, virüs veya mantar gibi zararlı mikroorganizmaları kontrol etmek veya yok etmek için kullanılan maddelerdir. Birçok dezenfektan, eylemlerinde spesifik değildir ve bir dizi mikroorganizmaya karşı hareket etmektedir. Kimyasal dezenfektanlar kimyasal özelliklerine göre gruplandırılabilir. Hücre duvarını parçalamak, proteinleri veya lipitleri denatüre etmek, oksidasyon, alkilasyon gibi mikroorganizmaları yok etmek için dezenfektanın konsantrasyonu, temas süresi, sıcaklık, pH, organik maddelerin ve metal iyonlarının varlığı gibi çeşitli etki modlarında çalışırlar. Kullanılacak dezenfektan seçimi belirli durumlara bağlıdır. Bazı dezenfektanlar, etkili dezenfeksiyon için mikroorganizmaları yok etmedeki geniş spektrumu nedeniyle kabul edilirler. Diğerleri daha az sayıda hastalığa neden olan organizmayı yok ederler ancak kimyasal dezenfektanlar insan için daha az veya toksik olmadığı ve gerekli dezenfeksiyon seviyesi düşük olduğu için tercih edilir. Sürfaktan etkiye sahip olan ve “tek aşamalı” işlemde temizlemek ve dezenfekte etmek için kullanılan dezenfektanlar bulunmaktadır. Kimyasal Dezenfektan SınıflarıDezenfektanlar kimyasal bileşimleri temelinde sınıflara ayrılabilir ve her sınıfın özellikleri, tehlikeleri, toksisiteleri ve çeşitli mikroorganizmalara karşı etkinliği vardır. Sınıflar aşağıdaki gibidir:1. Alkoller: Genellikle %70 izopropil veya %60 ila 80 etil formundaki alkoller yaygın kullanılan dezenfektanlardır. Bakterilere ve kılıflı virüslere karşı etkilidirler. Alkoller bakteri sporlarına ve kılıfsız virüslere karşı etkili değildir. Alkoller antiseptik etkileri biraz yavaştır.2. Aldehitler: Aldehitler geniş spektrumlu dezenfektanlardır. En yaygın olarak kullanılan ajanlar formaldehit ve gluteraldehid'tir. Aldehitler bakteri, mantar, virüs, mikobakteri ve bakteri sporlarına karşı çok etkilidir.3. Klor Bileşikleri: Klor bileşikleri, geniş spektrumlu olarak kabul edilir, bakterilere, kılıflı ve kılıfsız virüslere, mikobakterilere ve mantarlara karşı etkilidir. Yüksek konsantrasyonlarda, klor bileşikleri sporları öldürücü olabilir. En yaygın kullanılan ajanlar klor dioksit, sodyum hipoklorit (klorlu ağartıcı) ve kalsiyum hipoklorittir.4. İyot Bileşikleri: İyot bileşikleri geniş spektrumlu olup çeşitli bakteri, mikobakteri, mantar ve virüsler için etkili kabul edilir. İyot tentürü cilt kesikleri ve sıyrıklar için antiseptik olarak kullanılabilir. İyot maddeleri, kuaterner amonyum bileşikleri ve organik döküntüler tarafından inaktive edilir. Bir iyodofor, iyot ve bir çözündürücü ajan veya taşıyıcının bir kombinasyonudur. Ortaya çıkan kompleks, sürekli salınımlı bir iyot haznesi sağlar ve mikroorganizmaları öldürmek için sulu çözeltide az miktarda serbest iyot salar.5. Fenolikler: Dezenfektanlar, fenol (karbolik asit) türevleridir. Karakteristik bir çam katranı kokusu vardır ve suda süt görünümde çözünür. Fenoller (%5 konsantrasyonda), kılıflı virüsler için bakterisit, tüberküloidal (Mycobacterium tuberculosis öldüren), fungisit ve virütik olarak kabul edilir. Organik materyalin varlığında iyot veya klor içeren dezenfektanlardan daha fazla aktivitelerini korurlar. Kresoller, hekzaklorofen, alkil ve kloro-türevleri ile difeniller, fenolün kendisinden daha aktiftir.6. Kuaterner Amonyum Bileşikleri: Benzalkonyum klorür gibi kuaterner amonyum bileşikleri genellikle kokusuz, renksiz, tahriş edici olmayan ve koku gidericidir. Bileşikler dezenfektan ve bazıları ise deterjan etkisine sahiptir. Bununla birlikte, bazı kuaterner amonyum bileşikleri, bazı sabun kalıntıları varlığında inaktive edilir. Organik malzemenin varlığında antibakteriyel aktiviteleri azalır. Kuaterner amonyum bileşikleri bakterilere karşı etkili ancak mantar ve virüslere karşı bir dereceye kadar etkilidir.7. Oksitleyici Ajanlar: Yaygın oksitleyici maddeler hidrojen peroksit, ozon, perasetik asit ve potasyum permanganattır. Antiseptik olarak kullanılan hidrojen peroksit, cansız nesnelerin dezenfeksiyonunda da etkilidir. Yüksek sıcaklıklarda çalıştırıldığında sporlara etkili olabilir. Perasetik asit etkili sıvı sporisidlerden (sporları öldürücü) biri olup toksik kalıntı bırakmadığı için gıda işleme ekipmanlarının ve tıbbi cihazların dezenfeksiyonunda yaygın olarak kullanılmaktadır. Potasyum permanganat geniş antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Dezenfeksiyon için etkili bir algisid (Su yosunlarının yaşamını durdurucu madde) (%0,01) ve virucidtir. (%1). Ancak, >1:10.000 konsantrasyonlarda dokuları tahriş etme eğilimindedir.8. Diğerleri: Etilen oksit, bakteri sporları ve virüsler dahil olmak üzere mikroorganizmalara karşı çok geniş biyosit aktivitesine sahip bir dezenfekte edici ajan olarak geniş bir kullanıma sahiptir. Oldukça yanıcı bir kimyasaldır. Toksik, mutajenik ve kanserojendir. Klorheksidin, yaygın olarak kullanılan dezenfektanlardan biri olan biguanid bir bileşiktir. Çoğu bakteriye karşı etkilidir ve dokuları tahriş etmez. Biguanid'in geniş bir antibakteriyel spektrumu vardır, ancak virüslere karşı etkinliği ile sınırlıdır ve sporisidal, mikobakterisidal veya fungisidal değildir.Dezenfektanların tehlikeleriKimyasal dezenfektanlar, doğru kullanıldıklarında virüsleri ve mikroorganizmaları ortadan kaldırmak için etkili ve güvenli araçlardır. Aksi takdirde, tehlikeli olabilirler. Dezenfektanlar, kullananlar için potansiyel olarak tehlikeli özelliklere sahip olabilirler. Örneğin etilen oksit oldukça yanıcı ve patlayıcıdır. Güçlü oksitleyiciler gibi kimyasal dezenfektanlar, diğer kimyasallarla reaksiyona girerek zehirli gaz ürünlerini üretebilirler. Dezenfektanlar güvenli bir şekilde kullanılmazsa kimyasal dezenfektanların çoğu kullananlar için zararlıdır. Bazı kimyasal dezenfektanlar cildi, gözleri ve solunum sistemini tahriş ederler. Oldukça aşındırıcı dezenfektanlar cilt veya gözlerle temas ettiğinde ciddi hasar verebilir. Havadaki dezenfektanlar kötü havalandırılan alanlarda kullanılırsa solunum problemlerine de neden olmaktadır. Belirli bir kullanım için bir dezenfektan seçerken, kullanıcı kimyasal dezenfektanın tehlikeli özelliklerini dikkate almalıdır. Kullanılan tüm dezenfektanlar için Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (MSDS), kimyasallarla çalışacak veya kullanacak tüm kişiler tarafından okunmalı ve anlaşılmalıdır.Kimyasal tehlikelerKimyasal dezenfektanlar kullanıldığında yanıcılık potansiyel tehlikelerden biridir. Alkoller, özellikle alkoller sis olarak püskürterek uygulandığında bir alev, kıvılcım veya herhangi bir ateşleme kaynağının yakınında kullanıldığında tutuşabilecek yanıcı sıvılardır. Etilen oksit, hacim olarak %3 ila %100 arasında bir patlayıcı konsantrasyon aralığına sahip olup oldukça yanıcı ve patlayıcı bir gazdır. Sıvı formalin veya paraformaldehit tarafından üretilen formaldehit gazı, karakteristik keskin bir kokuya sahiptir ve oldukça yanıcıdır. Hava ile patlayıcı karışımlar oluşturur ve patlayıcı konsantrasyonları hacimce %7 ila %73 arasında değişir. Hidrojen peroksit güçlü oksitleyici özelliklere sahiptir ve yanıcı madde üzerine yüksek konsantrasyonlu peroksit çözeltilerinin dökülmesi anında yangına neden olabilir. Sulu çözeltilerdeki sodyum hipoklorit patlayıcı değildir, ancak susuz sodyum hipoklorit patlayıcı bir madde haline gelir. Kalsiyum hipoklorit yanıcı değildir. Bununla birlikte, yanıcı maddelerle oksitleyici görevi görür.Kimyasal dezenfektanların diğer kimyasal maddelerle karıştırılması tehlikeli olabilir. Toksik bir gaz olan klor, örneğin asidik temizleme maddeleri gibi asitlerle karıştırıldığında sodyum hipoklorit çözeltilerinden (ağartma çözeltileri) hızla salınır. Bu gibi durumlarda, kullananlara ölümcül olabilecek yüksek klor konsantrasyonlarına maruz kalabilirler. Kalsiyum hipoklorit suda veya ısıtıldığında kolayca ayrışır, oksijen ve toksik klor salar. Amonyak, aminler veya indirgeyici ajanlarla patlayıcı reaksiyona girebilir. Formaldehit güçlü oksitleyicilerle karıştırıldığında, şiddetli reaksiyonlar meydana gelebilir. Formaldehit çözeltisinin (formalin) potasyum permanganat ile karıştırılması patlamaya neden olabilir.Sağlık için tehlikelerFormaldehit etkili bir dezenfektandır. Toksik ve kanserojen bir kimyasaldır ve göz tahrişine, öksürüğe, nefes darlığına, cilt tahrişine, kronik bronşite ve astımın alevlenmesine neden olabilir. Başka bir kanserojen oluşturmak için klor ile reaksiyona girebilir. Etilen oksit solunması halinde toksiktir. Aynı zamanda cildi, gözleri ve solunum yollarını tahriş edicidir. Etilen oksit sinir sistemine zarar verebilir ve kimyasal aynı zamanda bir kanserojendir. Glutaraldehit, cilt, gözler ve solunum sistemini kuvvetli tahriş edicidir. Kimyasalla temas ciltte hassasiyete neden olarak alerjik kontakt dermatite yol açabilir.Kimyasal maddelere maruz kalmak astımı şiddetlendirebilir. Yüksek hipoklorit konsantrasyonları mukoza zarlarını, gözleri ve cildi tahriş edicidir. Konsantre hidrojen peroksit çözeltisi aşındırıcıdır ve ev içi güçlü peroksit çözeltileri lokal yanıklara, mukoza zarının, gözlerin ve cildin tahriş olmasına neden olabilir. Kuaterner amonyum bileşikleri, kimyasal özelliklere ve konsantrasyona bağlı olarak cilt ve mukoza zarında hafif ila şiddetli tahrişe neden olabilir. İyot çözeltileri ve iyodoforları işleyen çalışanlara alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Konsantre iyot bileşikleri cildi tahriş edebilir. Fenol dezenfektanları ciddi vakalarda cildin tahriş olmasına, lokal yanıklara, baş ağrısına, kusmaya, ishale ve böbreklerde hasara neden olabilir. Alkol dezenfektanları yaralı cildi tahriş edebilir. Konsantre alkol buharının solunması solunum yollarında tahrişe neden olabilir ve merkezi sinir sistemini etkiler.Dezenfektan Kullanımında Güvenlik ProgramıDezenfektanlarla kullanan veya uğraşan çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak için dikkatle planlanmış bir kimyasal güvenlik programı şarttır. Bir kimyasal güvenlik programının amacı, işyerindeki kimyasallara maruz kalmanın olumsuz sağlık ve güvenlik etkileri riskini en aza indirgemek için potansiyel tehlikeleri sistematik olarak tanımlamak ve araştırmaktır. Programda, öncelikle dezenfektanların kimyasal tehlikeleri tanımlanmalıdır. Bu tehlikelerden kaynaklanan riskler, çalışma durumları ve ilgili personel dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Daha sonra, riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için, etkinlikleri düzenli olarak izlenecek ve gözden geçirilecek uygun önleyici ve / veya kontrol önlemleri oluşturulmalıdır. İlgili tehlike bilgileri ve koruyucu önlemler etkilenen tüm çalışanlara iletilmelidir. Kimyasal güvenlik programı, acil durum müdahalelerinin planlanması ve çalışanların eğitimi gibi diğer unsurları da içermelidir.Kimyasal güvenlik programı, etkin bir şekilde uygulanmasını kolaylaştırmak için işyerinin genel güvenlik yönetim sistemine organize edilmeli ve entegre edilmelidir. İşverenler, programın geliştirilmesi, uygulanması ve sürdürülmesi için yeterli insan gücü ve kaynakları kullanmalıdır.Bir kimyasal güvenlik programı aşağıdaki ana unsurları içermelidir:Risk değerlendirmesi: Dezenfektanların kullanımını içeren malzeme ve süreçlerden kaynaklanan potansiyel tehlikeleri belirlemek ve mevcut kontrol önlemlerinin yeterliliğini ve etkinliğini dikkate alarak bunların ilişkili risklerini değerlendirmek,Güvenlik önlemleri: Riskleri ortadan kaldırmak veya kabul edilebilir seviyelere indirmek için önleyici ve / veya kontrol önlemleri almak ve sürdürmek, Acil duruma hazırlık: Acil müdahale için plan ve prosedürler oluşturmak,Tehlike iletişimi: Malzeme ve süreçlerle ilgili güvenlik ve sağlık bilgilerinin yeterli eğitim ve öğretim yoluyla çalışanlara dağıtılması için uygun ve etkili araçların oluşturulması, İzleme ve gözden geçirme: Kabul edilen güvenlik önlemlerinin etkinliğini, yeni gereklilikler veya malzeme veya süreçlerdeki önemli değişiklikler için gerekli olabilecek düzenli gözden geçirme ve revizyon ile izlemek.İşyerinin bireysel durumuna bağlı olarak, işverenler kimyasal güvenlik programına muayene, kaza araştırması ve sağlık gözetimi gibi diğer unsurları dahil etmeyi yararlı olabilir. Sonuç olarak dezenfektan kullanımında bilinçli davranmak ve dezenfektan tipine göre gerekli kullanım prosedürlerine uymak kendi ve çevremizdekilerin sağlığı açısından çok önemlidir.Prof. Dr. Y. Birol SAYGIBeykoz Üniversitesi
https://yapex.com/dezenfektanlar-ve-sagliga-etkileriEPİGENETİK VE KANSER
Gizem Batı Ayaz İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Biyomühendislik Bölümü, İzmir, Türkiye, batigizem@gmail.com Özge Şahin Münster Üniversitesi (WWU), Evrim ve Biyoçeşitlilik Enstitüsü, Münster, Almanya Umur Ayaz İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Biyomühendislik Bölümü, İzmir, Türkiye Sefayi Merve Özdemir İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye Özet Kanser, dünya çapında kalp hastalıklarından sonra ölüme en çok yol açan hastalıktır. 2018 yılı verilerine göre, dünyada 185 ülkede, 36 kanser türünün içerisinde olduğu 18 milyon kanser tanısı yapılmış, 9,5 milyon insan ölümü kaydedilmiştir. Bu veriler düşünüldüğünde, kanserle ilgili yapılan çalışmalar büyük önem taşımaktadır. Kanserin evrimsel süreç içerisinde nasıl ortaya çıktığını, geliştiğini, kanser mekanizmalarının nasıl işlediğini anlamak kanser tedavisinde ufuk açıcı olacaktır. Kanser oluşumunda onkogenlerdeki ya da tümör baskılayıcı genlerdeki fonksiyonel değişikliklerle birlikte, epigenetik mekanizmaların varlığı kanseri karmaşık bir hastalık haline getirmektedir. DNA metilasyonu, histon modifikasyonu, kodlama yapmayan RNA’lar, çevresel koşulların etkisiyle ortaya çıkan kanserle ilgili epigenetik düzenlemelerdendir. 1889 yılında Stephan Paget tarafından ortaya konan “seed and soil” hipotezi, kanser metastazının rastgele gerçekleşmediğini ve doku/organ mikroçevresinin önemini göstermiştir. Kanserin evriminde tek hücreliden çok hücreli organizmaya geçen süreç içerisinde evrim teorisinin mekanizmalarının işlediğini görmek ve bu çerçevede kanser çalışmalarını yürütmek önem taşımaktadır. Son yıllarda, epigenetik mekanizmalardan olan hücrelerdeki RNA aracılı interferans sistemi üzerine yapılan çalışmalar, insandaki kanser oluşumunun bilinen tüm özelliklerini açıklama potansiyeline sahiptir. DNA’nın bu kendiliğinden modifikasyonları, kanserin gelişiminin diyalektik bir süreç olduğunu gösteren güçlü kanıtlar sunmaktadır. Araştırmanın orijinal metni için: Bilim ve Aydınlanma Akademisi20/04/2020
https://yapex.com/epigenetik-ve-kanser