Arama Sonuçları..

Toplam 174 kayıt bulundu.

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login(Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-9

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login(Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-10

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login(Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-11

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login(Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-12

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login(Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-13

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login(Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-14

Otel Odalarında Hidrojen Peroksit Dezenfeksiyonu

                                                                                                                                                                        Nebulizatör CihazıOtel odalarından misafir çıktığında, dezenfektanlı ürünler de kullanılarak detaylı temizlik yapılır. Ancak yine de, ulaşılması zor bölgelerdeki mikroorganizmaları öldürmek mümkün olmaz. Covid-19 salgını ile birlikte, otel odalarının dezenfekte edilmesi büyük önem kazanmıştır. Hidrojen Peroksit sisiyle yapılan dezenfeksiyon, COVİD-19’un bulaşma riskine karşı güvenli koruma sağlar..Misafir odadan çıktığında odaya konan nebulizasyon cihazı, Hidrojen Peroksit solüsyonunu sis haline getirerek odanın içine yayar. Oda içinde her noktaya etkili olması için dolap kapakları, çekmece kapakları ve WC kapısı açık olması gerekir. H2O2 sisinin odadan çıkmaması için kapı ve pencerenin kapalı olması, tuvalet aspiratörünün kapalı olması ve kapı altlarının bir bantla sızdırmaz hale getirilmesi gerekir. Oda hacmine göre hesaplanan miktarda H2O2 solüsyonu 1,5 saat süresince odaya sis halinde yayılır. Bu işlem sonucunda, temizlik esnasında bile ulaşılamayacak her noktadaki mikroorganizmalar ölür. Daha sonra cihaz kapatılır ve yarım saat beklenir. Bu beklemeden sonra kapı, pencere ve aspiratör açılarak 1 saat kadar mahallin havalandırılması gerekir. 1 saat sonunda, oda içinde H2O2 kalıntısını ölçmek için ölçüm aletiyle 2 dakika aralıklarla 3 kez ölçüm alınır ve H202 kalıntısının kalmadığı anlaşılınca oda kullanıma açılır.İşlem sırasında 1,5 saat çalışma süresini tamamlayan cihazın alınarak başka odaya götürülmesi gerektiğinde veya işlem sonunda  bekleme sırasında kapı ve pencereleri açmak için odaya girildiğinde gaz maskesi ve eldiven ile girilmelidir..H2O2 Dezenfeksiyon uygulaması ile ilgili, havalandırma ve klima tekniği konusunda dünyanın en eski kuruluşu olan ve standartları yazan ASHRE (American Society of Heating, Refrigerating and Air-Conditioning Engineers)’nin açıklaması aşağıdadır.Mak. Müh. Hüseyin Şahinoğlu/ Havak A.Ş.

https://yapex.com/otel-odalarinda-hidrojen-peroksit-dezenfeksiyonu-1

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir: > Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login (Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-1

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir: > Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login (Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-2

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir: > Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login (Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-3

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir:> Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login (Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-4

Teknik Hazırlık Dosyanız (Manual)

Fuar hazırlıkları aşamasında katılımcılarımız, stand altyapısı ve diğer hizmet taleplerini, sistemimize Login olarak kullanabilecekleri Teknik Hazırlık Dosyası kapsamındaki formu doldurarak fuar organizasyonuna bildireceklerdir: > Teknik Hazırlık Dosyası (Manual) >>> Login (Login için kullanıcı adınız ve şifreniz, Fuar Sözleşmenizde kayıtlı e-mail adresinize iletilmiştir)

https://yapex.com/teknik-hazirlik-dosyaniz-manual-5

Geçen Fuar Hakkında

Yaşam Bilimleri 2018 fuarı , 19-21 Nisan 2018 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonlarında büyük bir ticari başarıyla gerçekleştirildi. Toplam 4.000 m2 lik sergileme alanında yerli ve yabancı 120 standlı katılımcısı ile, Turkiye'nin dört bir yanından ve komşu ülkelerden gelen 4.370 profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. Yaşam Bilimleri Fuarı ziyaretçilerinin %80'i doğrudan sektörle ilişkili profesyonellerden oluşurken, ziyaretçi toplamının %75'lik bölümü faaliyetlerinde karar alıcı konumda bulunuyorlar. > 2018 Fuar Sonuç Raporu

https://yapex.com/gecen-fuar-hakkinda-13

Geçen Fuar Hakkında

Yaşam Bilimleri 2018 fuarı , 19-21 Nisan 2018 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonlarında büyük bir ticari başarıyla gerçekleştirildi. Toplam 4.000 m2 lik sergileme alanında yerli ve yabancı 120 standlı katılımcısı ile, Turkiye'nin dört bir yanından ve komşu ülkelerden gelen 4.370 profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. Yaşam Bilimleri Fuarı ziyaretçilerinin %80'i doğrudan sektörle ilişkili profesyonellerden oluşurken, ziyaretçi toplamının %75'lik bölümü faaliyetlerinde karar alıcı konumda bulunuyorlar. > 2018 Fuar Sonuç Raporu

https://yapex.com/gecen-fuar-hakkinda-15

COVİD-19 İLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI STANDARTLARA VE YAYINLARA ÜCRETSİZ ERİŞİM

Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) ve uluslararası teknik standartları geliştiren ve yayınlayın ASTM İnternational, coronavirus ile mücadele sürecinde tıbbi cihazların biyolojik değerlendirmesini destekleyen kilit uluslararası standartlara ve sağlık teknolojileriyle ilgili kaynaklara erişimi ücretsiz sağlamaya başladı. Drexel Üniversitesi ise COVID-19 ilgili kaynaklara erişimi bir süreliğine ücretsiz olarak açtı.COVID-19 pandemisine hızlı müdahale çabalarını desteklemek için, Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) tıbbi cihazların biyolojik değerlendirmesini destekleyen kilit uluslararası standartlara erişim sağlayabilmektedir.Detaylar için https://www.ansi.org/news_publications/news_story?menuid=7&articleid=634008b9-af6c-4547-b2f9-284d997323b2 adresini ziyaret edebilirsiniz.ASTM İnternational COVID-19 standartları erişimi için adresini ziyaret edebilirsiniz.https://www.astm.org/COVID-19/Drexel Üniversitesi ise kısıtlı bir süre boyunca COVİD-19 hakkındaki kaynaklara erişimi çevrimiçi ücretsiz olarak erişime açtı.Kaynaklar için: http://libguides.library.drexel.edu/covid1915/04/2020

https://yapex.com/covid-19-ile-mucadelede-uluslararasi-standartlara-ve-yayinlara-ucretsiz-erisim

COVID-19 SAĞLIK SEKTÖRÜ İÇİN BİZE NELERİ ÖĞRETMELİ VE HATIRLATMALI?

 Covid-19 gelişmelerini araştırırken, 1918 yılındaki İspanyol Gribi haberlerine baktım. İspanyol Gribi pandemisi bir seneden az zamanda tahmini 40 ila 100 milyon civarında insanı öldürmüştü. Bu sayı Birinci Dünya Savaşında ölen insan sayısını aşmaktadır. Bir başka özelliği de ölenlerin çoğunlukla sağlıklı genç erişkinler olmasıdır. Pandemi, Türkiye dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiş olup, 1918’in Eylül ile Kasım ayları arasında zirve noktasına ulaşmıştır. Dünya genelinde toplantılar yasaklanmış, okullar tatil edilmiş, kütüphanelerde kitap dağıtımı durdurulmuş, ulaşım araçları dezenfekte edilmiş ve el sıkışmak bile suç sayılmıştır. Eğer İspanyol Gribi pandemisi bize bir şey öğretmiş olsaydı, birçok ülke daha ilk vakalar göründüğünde gerekli tedbirleri almakta gecikmemiş olurdu (sınırlarını kapatmak, sosyal mesafeyi korumak, maske kullanılması vb.). Bu önlemler zamanında alınmış olsaydı, hastanelerin kapasitesi yetersiz gelmez ve ölüm sayıları bu kadar artmazdı. Kuzey İtalya’da korona virüsün hızla yayılması sonucu, hastanelerin 3 haftadan az bir sürede alarm verdiği görüldü. Tıbbi malzeme ve sağlık çalışanı sayısının ne kadar yetersiz olduğu anlaşıldı. Doktorlar çok ağır durumda olan ya da yaşları yüksek hastaları geri çevirmek gibi çok kritik kararları almak zorunda kaldılar. Acil olmayan ameliyatlar iptal olurken, solunum cihazlarına erişim sınırlı hale gelince, paylaşım önceliği gibi konular tartışılmaya başlandı. Her ülkede sağlık çalışanı, yatak ve ekipmanı yeterliliği konusunda ciddi tedirginlikler oluştu. Maske konusunda bile, birçok ülkenin ne kadar yetersiz olduğu görüldü. Çin'den 2 milyardan fazla maske sipariş eden Fransa'nın, İsveçli bir şirkete ait olan ve Fransa üzerinden transit olarak İtalya ve İspanya’ya gönderilen 4 milyon maskeye el koyduğu yazıldı. Öte yandan İtalya'ya giden koruma kıyafetlerine Çekya el koyarken, Almanya da sipariş verdiği maskelerin Çin Havaalanı’nda bir anda kaybolduğunu açıklandı.Sağlık Bakanımız geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yerli solunum cihazı üretimine başlayacağını müjdeledi. Bu arada farklı sektör iş birlikleri ile seyyar hasta izolasyon odası ve test için numune alma kabinleri prototip çalışması ve uygulamaları hayata geçmeye başladı. Yerli solunum cihazı gibi diğer ithal edilen medikal cihaz ve ekipman üretimi için neden bu kadar bekledik ve kendimiz üretip ihracat bile yapabileceğimiz halde sürekli ithal ettik? Yerli üretimin önemini anlamamız için korona virüsü ile karşılaşmamız mı gerekirdi? Ülkelerin kendi yerli teknolojilerini geliştirmesinin ne kadar önemli olduğunun umarım artık hepimiz anlamışızdır. Bu pandeminin en ironik olaylarından biri de Avrupa Birliği üyelerinin birbirine yardım edememesi ama Küba’nın Avrupa ülkelerine yardım etmesi oldu. Küba sağlık sektörünün, ülkedeki tüm olumsuz koşullara ve yıllardan beri uygulanan ambargolara rağmen ulaştığı başarılı nokta herkese örnek olmalıdır.Bir pandemi başladığında, şüphesiz ilk beklenen, hastalığın ilaç ve aşısıdır. Bu sebeple ülkemizin aşı tarihçesine kısaca bir baktım. Ülkemizde aşı üretimi için çalışmalar ilk Osmanlı İmparatorluğu Döneminde başlamış. 1721 yılında İngiltere Büyükelçisinin eşi Lady Mary Montagu ülkesine yazdığı bir mektupta, İstanbul’da çiçek hastalığına karşı “aşı denilen bir şey” diyerek kastettiği varilasyon metodunu hayretle bildirmiştir. Bu mektup Osmanlı İmparatorluğu Döneminde aşı yapımına ilişkin ulaşılmış en eski belgedir. Aşı üretim çalışmalarını yürütmekte olan Pasteur, çalışmalarını sürdürebilmek için dönemin devlet başkanlarına maddi katkı için yazı yazar, yazılardan birinin 2. Abdülhamit’e ulaşması sonrasında, 2. Abdülhamit yardım yapabileceğini ancak Pasteur ’ün çalışmalarını İstanbul’da sürdürmesini ister, bu teklif Pasteur tarafından kabul görmeyince ikinci teklif oluşturulur, Pasteur’e Mecidiye Nişanı ile birlikte 10.000 altın yollanır, aynı zamanda Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne’den 3 kişinin de yanında asistan olarak yetiştirilmesi istenir, gönderilen 3 kişilik bu ekip, çalışmalara temel teşkil etmesi için “kuduz mikrobu” enjekte edilmiş bir kemik iliği ile geri döner. 1887’nin ocak ayında Bakteriyoloji Ameliyathanesi (Kuduz Tedavi Müessesesi) kurulur. Bu kurum dünya’da üçüncü, doğunun ise ilk kuduz merkezi olmuştur. Daha sonra bu merkez difteri serumu da üretmiştir.1892 yılında bakteriyolojihane daha sonra ilk çiçek aşısı üretim evi (Telkihhane) kurulmuş, 1892-1913 yılları arası, difteri, sığır vebası, kızıl serumları, tifo, kolera, dizanteri ve veba aşıları hazırlanmış ve uygulanmıştır. 1928 yılında kaydedilen en önemli gelişmelerden biri, 1267 sayılı yasa ile Ankara'da Merkez Hıfzısıhha Enstitüsü'nün kurulması ve bakteriyolojihane ile, kimyahanenin bu çatı altında birleştirilmeleridir. Ülkemizde ilk verem aşısı 1927 yılında üretilmiştir. 1934 yılında Telkihhane (Çiçek Aşısı Üretim Merkezi) ve İstanbul'daki Kuduz Enstitüsü de kapatılmış ve aşı-serum üretimi tek merkezde toplanmıştır. Bu dönem, aşı ve serum üretiminin kamusal bir görev ve sorumluluk olarak algılandığı bir dönemdir. 1930-40'lar aşı serum üretiminin hızla arttığı yıllardır. Milyonlarca doz toksoid difteri ve tetanoz aşıları, Semple tipi kuduz aşısı, çiçek aşısı, kuduz serumu, pnömokok aşısı üretilmekte, dünyadaki gelişmeler yakından izlenmekte ve yerli yabancı ilaç kontrolleri yapılmaktadır. 1940'lı yıllarda tifo, Cox tipi tifüs, tifo-tifüs karma, tifo-difteri karma, intradermal BCG, veba-kolera karma, veba-kolera-tifüs karma, difteri-tetanoz karma, boğmaca-difteri karma, influenza tifo-difteri-tetanoz karma aşıları üretilmiştir. Aşı ve serum üretimiyle ilgili alt birimler Dünya Sağlık Örgütü tarafından uluslararası standartlara uygun oldukları yönünde belgelenmektedir, 1950 yılında Ulusal İnfluenza Merkezi ve BCG Laboratuvarı Dünya Sağlık Örgütü tarafından tescil edilmiştir. Bu yıllarda difteri-boğmaca-tetanoz aşısı üretilmiş ve kuduzla ilgili çalışmaları nedeniyle Dr. Zekai Muammer Tunçman'a Fransız hükümeti tarafından 1959 yılında Légion d'honneur nişanı verilmiştir. 1965'te kuru çiçek aşısı üretilmiş ve ülkemiz, 1960-70'li yıllarda kendine yetecek düzeyde bakteri aşılarını üretir duruma gelmiştir. 1968 yılında Serum Çiftliği kurulmuştur. Burada; tetanoz, gazlı gangren ve difteri antitoksik, kuduz antiviral, şarbon antibakteriyel, akrep antivenom serumları üretilmiştir. Hastalıkların ortadan kalkması nedeniyle 1971 yılında tifüs ve 1980 yılında çiçek aşılarının üretimine son verilmiştir. Kasım 2011 de Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Aşı Serum Üretimi Merkezi kapatılmıştır. Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü görev ve yetkileri yeni kurulan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Biyoteknolojideki gelişmelerin izlenmemesi, Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Aşı Serum Üretimi Merkezine yatırım yapılmaması, işgal altındaki İstanbul'da dahi aşı ihraç eden bir ülkeyi, aşı ithal eden bir noktaya geriletmiştir. Aşı gereksinimini karşılamak için Sağlık Bakanlığı her yıl yaklaşık olarak 18 milyon dolar dış ülkelere ödeme yapmaktadır. Türkiye'de uygulanmakta olan tüm bakteri ve virus aşılarının üretilebileceği bir Yeni Aşı Üretim Tesisleri Kurulması Projesi’nin maliyeti ise bir defaya mahsus olmak üzere 40 milyon dolar olarak hesaplanmıştır (Özcengiz, 2002).Şunu da hatırlatmak isterim, veteriner aşılar uzun yıllardan beri ülkemizde üretilmektedir. İlk olarak 1901 yılında Pendik Veteriner Bakteriyolojihanesi şimdiki adıyla “Pendik Veteriner Enstitüsü” sonra sırasıyla Ankara-Etlik, İzmir-Bornova, Samsun, Ankara Şap Enstitüsü, Adana, Konya ve Manisa Tavuk Aşıları Üretim Enstitüsü kurulmuştur. Özel sektörün veteriner aşı üretimi yapmaya başlaması ise 1990 yılında olmuştur. Veteriner aşıların aksine, beşeri aşılarda ise uluslararası aşı üreticileri ile rekabet edemeyen özel sektör üretim için yatırımlara henüz başlamıştır.İster pandemi, ister ekonomik kriz, ister ambargo, nedeni ne olursa olsun ilaç, aşı ve gıdaya ithalat yoluyla erişemediğimizde ne olacak? Bu devirde unutmayalım ki, yukarda bahsi geçen nedenler, ülkelerin karşı karşıya kalacakları en hayati risklerdir. Şüphesiz dileğimiz Covid-19 pandemisinin en kısa sürede ve en az hasarla atlatılmasıdır. Ancak bu pandemi, ülkelerin yerli teknolojileri ile aşı, ilaç hammaddesi ve tarım/hayvancılık ürünleri üretmesinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önüne sermiştir.Ecz. E. Dilek Sunar20/04/2020

https://yapex.com/covid-19-saglik-sektoru-icin-bize-neleri-ogretmeli-ve-hatirlatmali

İZOLASYON ODALARI VE TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

Bir hastalığın, enfekte bir hastadan, hastanedeki diğer hastalara hava yoluyla yayılmasını önlemek için sağlık kuruluşlarında negatif basınçlı izolasyon odalarına ihtiyaç duyulur. Bu durumda şunu da unutmamak gerekir,  enfekte olan hastanın başka kişileri enfekte etmesini engellerken aynı zamanda enfekte olan hastayı da  genel hastane enfeksiyonlarından korumamız gerekir.Bu çifte koruma durumunun  sağlanması için negatif basınç izolasyon odası dizaynında aşağıdaki konuları dikkate almamız gerekir:1) Negatif basınçlı hasta odası 2) Bu hastanın kullanacağı Banyo/Tuvalet 3) Bu Hasta odasına açılan  bir pozitif ön giriş odası oluşturulması4) Hasta odası,  açıldığı ön giriş odasına karşı minimum  5 Pa negatif basınç farkını korumalıdır. 5) Bu negatif basınçlı hasta odasının açıldığı ön giriş odası da  açıldığı koridora karşı minimum 5 Pa pozitif basınç farkını korumalıdır. Bu çalışmada koridorun  atmosfere karşı 5 Pa pozitif olduğunu varsayıyoruz. Bu durumda ön giriş odası her zaman pozitifte kalacağı için bu odayı kullanan hastane personeli içinde güvenli bir alan olacaktır.6) Üfleme ve ekzost filtrelerde H14 Hepa filtre kullanımı ve ayrıca ekzost hepa filtrelerinin de güvenli değişim (safe change) tipinde olması 7) Odalar arası basınç farkının sürekli olarak izlemek için kalıcı olarak monte edilmiş bir görsel cihaza veya mekanizmanın bulunması8) Kapılarda kendiliğinden kapanan cihazların olması gerekmektedir.Epidemi/Pandemi durumlarında izolasyon odalarının kapasiteyi karşılamayıp  diğer normal hasta odalarının izolasyon odası haline getirilmesi gerektiği durumlarda neler yapabiliriz?1) İzolasyon odası önünde bir giriş odası bulunmadığı için hasta odasını açıldığı koridora göre negatif basınca getirmekten başka bir çözüm yoktur. 2) Bu nedenle bu odaların aynı klima santraline bağlı olması ve bu klima santralinin %100 taze hava ile besleme ve ekzost edilmesi gerekmektedir.3) Bu ekzost havasının atmosphere atılacağı yerde eğer yoksa güvenli değişim (safe change) tipinde Hepa filtrenin kurulumu çevre güvenliği açısından çok önemli olacaktır.4) İzolasyon odası haline getireceğimiz odaların açıldığı koridoru, bu koridorun açıldığı komşu alan/koridora karşı pozitif basınca ulaştırabilmek (koridoru taze hava ile şişirerek temiz koridor kavramını uygulamak) 5) İzolasyon odalarını bu temiz koridora gore min 3-5 Pa basınç farkı ile negatif basınca  getirirmek sağlanabilecek en az  güvenlik şartlarını karşılayabilir.Hazırlayan: Ecz. Dilek SunarReferanslar: ASHE Health Facilities Management The Official Magazine Planning and maintaining hospital air isolation rooms   Controlling the spread of infectious diseases is essential to maintaining a safe care environment  February 1, 2017   Martin Herrick, PE, HFDPANSI/ASHRAE/ASHE Standard 170-201728/04/2020

https://yapex.com/izolasyon-odalari-ve-tasimasi-gereken-ozellikler

MOBİL STERİL TESİSLER

Steril oda (tesis), genel olarak operasyon odaları ve yoğun bakım üniteleri gibi hastane bölümlerinde, oda hava kalitesi, hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde ve hastalar ile hastane çalışanlarının ortam havasını kirleten çeşitli kimyasal ve mikrobiyolojik ajanlardan korunmasını sağlayan bir yapı olarak tanımlanabilir.Günümüzde tüm dünya ile birlikte yaşadığımız acil durum olarak tanımlanan COVID-19 Pandemisi ile birlikte yoğun bakım ünitelerine ihtiyaç duyulmakta ve mevcut üniteler birçok ülkede yeterli olmamaktadır.Pandeminin oluşturduğu kriz ile birlikte acil olmayan operasyonlar ve poliklinik hizmetleri ertelenmiş veya durdurulmuştur.Salgının tüm dünyada büyümesi operasyon odaları ve yoğun bakım üniteleri özelliklerine haiz taşınabilir ve düşük maliyetli bir mobil steril tesisleri gündeme getirmiştir.Cerrahi girişim veya tedavi bölümlerinde enfeksiyonunun önlenmesinde hava dezenfeksiyonu oldukça önemlidir. Bu bölümlerde, koridorlara ve diğer komşu alanlara göre pozitif basınç sağlanması, havalandırma sistemlerinde iki ayrı filtre sisteminin bulunması, havanın yüksek etkinliğe sahip bir filtre olan High Efficiency Particulate Air filter (HEPA)’den geçirilmesi, laminar hava akımı sağlanması oda hava kalitesi için önem arz etmektedir.Hastanelerde, acil yardım ünitelerinde steril oda eksikliği veya yetersizliği bağışıklık sistemi zayıf olan hastaların tedavisini güçleştirmektedir. Mevcut sistemlerin kurulumu yer ve maliyet açısından büyük bir problem oluşturmaktadır.Bu problemlere çözüm sunan konteynır yapısında mobil steril tesisler bulunmaktadır. Pandemi günlerinde özellikle hastalığın, enfekte bir hastadan hastanedeki diğer hastalara veya sağlık çalışanlarına hava yoluyla yayılmasını önlemek için sağlık kuruluşlarında negatif basınçlı izolasyon odalarına ihtiyaç duyulmaktadır.İzolasyon odası tasarlanırken 3 özellik (negatif basınçlı hasta odası, hastanın kullanacağı banyo/tuvalet, pozitif ön giriş odası) oluşturulmadır. Mobil Steril Tesisin ÖzellikleriHasta odasının açıldığı ön giriş odasına karşı minimum  5 Pa negatif basınç farkını korumalıdır.Ön giriş odası da açıldığı koridor/bölüme karşı minimum 5 Pa pozitif basınç farkını korumalıdır. Ön giriş odası her zaman pozitifte kalmalıdır. Bu oda sağlık çalışanları için güvenli bir alan yaratacaktır.Üfleme ve ekzost filtrelerde H14 Hepa filtre kullanımı ve ayrıca ekzost hepa filtrelerinin de güvenli değişim özelliğinde olmalıdır.Odalar arası basınç farkının sürekli olarak izlenmelidir. Odalar arası kapılar da kendiliğinden kapanan özellikte olmalıdır.Pandemi Durumlarında Hastanenin Diğer Bölümlerinin Steril Oda veya İzolasyon Odası Haline GetirilmesiPandemi gibi afet ve acil durumlarında, evde bakım hizmetlerinde veya bunların yanında izolasyon odası olarak kullanılmak üzere enfeksiyonlarının önlenmesinde ve hastalar ile hastane çalışanlarının ortam havasını kirleten çeşitli kimyasal ve mikrobiyolojik ajanlardan korunmasını sağlayan özellikleri taşıyan kolay kurulabilen, her türlü arazi şartlarına uygun ve taşınabilir çadır formatında bir mobil steril tesis geliştirilmiştir.Çadır Tipi Steril Oda veya İzolasyon Odası ÖzellikleriBu tarz yapılar iki bölmeli olacak şekilde tasarlanmış olup önünde bulunan giriş odasına göre hasta odası negatif basınca getirilmelidir.Bu ekzost havasının atmosphere atılacağı yerde eğer yoksa güvenli değişim (safe change) tipinde Hepa filtrenin kurulumu çevre güvenliği açısından çok önemli olacaktır.İzolasyon odası haline getireceğimiz odaların açıldığı koridoru, bu koridorun açıldığı komşu alan/koridora karşı pozitif basınç sağlanmalıdır.İzolasyon odalarını bu temiz koridora göre asgari 3-5 Pa basınç farkı ile negatif basınca  getirmekle en az  güvenlik şartları karşılanabilir.   Hazırlayan: Onur YOLAY Biyolog  Bezmialem Vakıf Üniv. TTO Müdürü ReferanslarPlanning and maintaining hospital air isolation rooms. 2017, Martin Herrick. ASHE Health Facilities Management The Official Magazine.Hospital Operating Room Re-Design, EP1902184B1 numaralı Avrupa Patent Dokümanı. Avrupa Patent Ofisi 2016/15 Bülteni.Retrofitting an existing room for negative isolation. 2017, Martin Herrick. ASHE Health Facilities Management The Official Magazine.Standards for Clean Rooms. American Society for Testing and Materials.Mobil Steril Oda. TR 2016 19898 B numaralı Türkiye Patent Dokümanı. Türk Patent ve Marka Kurumu 2019 Ağustos Bülteni.

https://yapex.com/mobil-steril-tesisler

HİJYENİK PANEL SİSTEMİ

Kritik hijyen güvenliği gerektiren alanların, Temiz Oda ve GMP standartlarına uygun şekilde tasarlanmış, modüler yapıdaki “Hijyenik Panel Sistemi” ile istenilen şekilde bölünebilmesi için geliştirilmiştir.Herhangi bir ek taşıyıcıya ihtiyaç duymaksızın; gizli alüminyum çerçevesi ile yüksek mukavemet gösteren “Hijyenik Panel Sistemi” ile geniş açıklıklar dahi sorunsuzca geçilebilmektedir.“Hijyenik Panel Sistemi” her iki yüzeyi düz, pürüzsüz yapıda ve anti-bakteriyel özelliğe sahip HPL (Yüksek Basınçlı Laminant) levhalar ile kaplanmıştır.Ayrıca müşteri talebine göre panel yüzeylerinde Paslanmaz, uygulaması da yapılmaktadır.“Hijyenik Panel Sistemi”, yüksek yalıtımlı izolatörler içeren (EPS, Taş Yünü, vs..) kompozit bir yapıya sahiptir.Birlikte kullanıldığı tüm diğer panel, kapı ve aksesuar sistemleri ile hem yüz şekilde dizayn edilmiştir.Yuvarlatılmış köşe ve bitiş detayları, kolay montaj şekli, sahada çıkabilecek değişikliklere veya ilavelere müdahale şansı veren malzeme yapısı ile öne çıkan “Hijyenik Panel Sistemi”, istenildiğinde yerinden sökülerek, farklı bir alana da monte edilebilmektedir.Detaylı bilgi :  www.hijyenpanel.com    

https://yapex.com/hijyenik-panel-sistemi

ÜNİVERSİTE TEMİZODALARINDA SOSYAL MESAFEYE DAYALI ÇALIŞMA ESASLARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Dünya Sağlık örgütünün 11 Mart tarihli bildirgesinde açıkladığı Covid 19 Pandemisi ilanı üzerine mevcut laboratuvar çalışmaları tekrar gözden geçirilmeye başlandı. Yüksek Öğrenim kurumun 13 Mart tarihli bildirgesi ile de tüm fonksiyonlar acil durum planlarına uygun olarak tekrar düzenlendi veya gerektiği durumlarda faaliyetlere son verildi.Son dönemde açıklanmış olan  normalleşme süreci planlamalarına dayanarak laboratuvarlara ve kampüse geri dönülmesi umut edilmektedir. Bu süreç kapsamında çalışma faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceğine dair sosyal mesafeye dayalı çalışma esaslarının ve alınması gereken önlemlerin planlanması gerekmektedir.Öncelikli olarak:a) Laboratuvar yöneticilerinin önceliklendirmesine göre faaliyete açılacak alanların planlanmasıb) Laboratuvar çalışmalarının gerçekleştirilmesi sırasında gözetilmesi gereken minimum sosyal mesafeye göre alanda aynı anda çalışabilecek optimum kişi sayısının belirlenmesic) Laboratuvar yeteneklerine göre hizmet verecek ekipman/cihazların belirlenmesid) Hizmet verecek ekipman/cihazların standart kullanım prosedürlerine göre gerekli minimum çalıştırma isterlerinin belirlenmesi  (bina gereklilikleri-elektrik-su-gaz-havalandırma)e) Kişi/çalıştırma isterlerine göre günlük çalışma vardiya sisteminin oluşturulması tavsiye olunur.Bu listeye göre hangi alanda, hangi kişilerin, hangi ekipmanları hangi gün ve saatte çalıştırabileceğinin planı yapılabilir.ASHREA’nin COVID 19 rehberinde bildirilen iyi uygulamalar kılavuzuna göre özellikle hava yoluyla bulaşı riskinin en düşük seviyeye indirilmesi için gerekli önlemlerin alınması tavsiye edilmektedir. Bu anlamda üniversite kampüslerinde bulunan temizoda alanlarında araştırma faaliyetlerinin devam ettirilebilmesi için yapılabilecekler aşağıda ayrı olarak düşünülebilir:a) Pozitif havalandırmanın esas olduğu temizodalarda havalandırma planlarının gözden geçirilip, personel bulaşı riskinin en aza indirilebilmesi amacıyla giyinme/soyunma odalar ve malzeme transfer alanlarındaki prosedürler tekrar düzenlenmeli ve sınırlı insan trafiğine izin verilmelidir.b) Temizoda giysilerinin günlük tek kullanımlık elbiseye çevrilmesi ve/veya kişisel kullanıma verilen dayanıklı temizoda giysilerinin kullanım sonrası her gün dezenfeksiyonu, yedeklenmesi veya yapılamıyorsa kapalı, hava geçirmez torbalarda saklanması sağlanmalıdır.c) Ortak kullanılan tüm kişisel koruyucu ekipmanlar bireysel hale getirilmelidir (yüz siperliği/ gözlük gibi).d) Eldiven, bone, maske gibi yoğun kullanılan kişisel koruyucu ekipmanlar temizoda girişinde soyunma odasının imkan verdiği ölçüde birbirinden ayrı şekilde kullanıcıya sunulmalıdır.e) Kullanıcıların temizodaya girişlerinden önce kullanmakta oldukları eldiven ve hijyenik maskeleri değiştirmeleri zorunlu tutulmalı ve bu atıkların bulaşısı yüksek riskli atık seviyesinde bertarafı sağlanmalıdır.f) Hava duşuna her seferde sadece tek bir kişinin girmesine izin verilmelidir.g) Alanda kullanıcıların değdiği tüm yüzeylerin günlük çalışma öncesi dezenfeksiyonu sağlanmalıdır.h) Yoğun kimyasal gerektiren çalışmalar, sosyal mesafe ve vardiya koşullarına bağlı olarak ayrı olarak planlanmalıdır.i) Bakım & Onarım faaliyetleri sırasında olabilecek hava dalgalanmalarına karşı aksiyon planı hazırlanmalıdır.j) Temizoda klimaları/havalandırma istasyonlarında kullanılan filtrelerin değişimlerinde tehlikeli atık prosedürü uygulanmalıdır.k) Temizoda atık hava plenumu olarak kullanılan alanlarda N95, FFP2/FFP3 tipi maskenin kullanımı zorunlu tutulmalıdır.l) Negatif basınçlı alanlarda egzoz emiş noktalarının önlerindeki/üzerlerindeki engellerin kaldırılması, personelin bu noktalarda en düşük seviyede bulunmasına özen gösterilmelidir.Bu önlemlerden farklı olarak, sosyal mesafeye uygun çalışma koşulları yaratılmalıdır. Dünya Sağlık örgütünün bildirdiği iyi uygulamalar rehberlerine göre:a) Maskesiz kişilerin ortak alanları kullanmasına izin verilmemelidir.b) Ofis alanları ve ortak alanlarda malzeme paylaşımı en düşük seviyeye indirilmelidir.c) Tüm toplantılarda internet uygulamalarının kullanılması özendirilmelidir.d) El, yüz hijyeni sağlanması amacıyla ortak alanların giriş ve çıkışlarında kişisel kullanıma uygun dezenfektan üniteleri bulunmalıdır.e) İdari/akademik personelin sağlık durumları yakından incelenmeli, hastalık emaresi bildiren çalışanların en kısa sürede uzman sağlık personeline başvurması sağlanmalıdır.Yukarıda tavsiye edilen bu önlemlerin gerekliliği ve uygulanabilirliği uzman kişilerce tekrar değerlendirilmeli, ek önlemler ve uygulamaların gerekebileceği gözden kaçırılmamalıdır. İş destek ve devam protokolleri bu önlemlere göre tekrar planlanmalı ve aksiyonlar süreçlenmelidir. Burak Birkan, Ph.Dbbirkan@gmail.com1 https://www.who.int/dg/speeches/detail/who-director-general-s-opening-remarks-at-the-media-briefing-on-covid-19---11-march-20202 https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2020/coronavirus_bilgilendirme_1.aspx3 https://www.ashrae.org/file%20library/technical%20resources/covid-19/eiband-airbornetransmission.pdf4 https://www.jdcooling.com/covid-19-cleanroom/5 https://www.who.int/who-documents-detail/getting-your-workplace-ready-for-covid-19-how-covid-19-spreads  

https://yapex.com/universite-temizodalarinda-sosyal-mesafeye-dayali-calisma-esaslari-ve-alinmasi-gereken-onlemler

Turizm Endüstrisi Akreditasyon Kuruluşlarına “Sağlıklı Turizm Sertifikasyon” Denetlemesi İçin Yılda 60 Milyon TL Ödeme Yapacak

  Sağlıklı Turizm Sertifikasyon programı, "Yolcu sağlığı ve güvenliği", "Çalışan sağlığı ve güvenliği", "Tesislerde alınan önlemler" ve "Ulaşım araçlarında alınan önlemler" olmak üzere 4 ana başlıkta toplanıyor. 160 kriterin yer aldığı 'Sağlıklı Turizm Sertifikası' alınmasının zorunluluk değil gönüllülük esasına bağlı ve müşteri güvenliği ön plana alınmaktadır.“Sağlıklı Turizm Sertifikasyon” programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, Sağlık, Ulaştırma, İç İşleri ve Dış İşleri Bakanlıklarının katkıları ve Birliğimizin de dahil olduğu tüm sektör paydaşların iş birliğiyle hazırlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu kapsamda havalimanı işletmeciliği, yerli hava yolları, karayolları ve turizm tesisleri için ayrı ayrı oluşturulan pandemi protokolleri ve sertifikasyon süreçlerini 04 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla tamamladı.Koronavirüs salgınına yönelik alınacak önlemler kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Sağlıklı Turizm Sertifikasyon” programına 11 günde 1.398 otel ve 54 yeme-içme tesisi olmak üzere toplam 1.452 başvuru yapıldı.Sertifikasyona bakanlık belgeli 4105 belgeli tesisten 1.398 otel ve 54 yeme-içme tesisi olmak üzere toplam 1.452 başvuru yaptı.Sertifikasyon için en yüksek başvuru 483 otel ile Akdeniz Bölgesi’nden gelirken bunu 466 otelle Marmara takip etti. Üçüncü sırada ise 257 otelle Ege yer aldı.İç Anadolu Bölgesi’nden 94, Karadeniz’den 59, Güneydoğu Anadolu’dan 29, Doğu Anadolu’dan ise 10 otel sertifikaya başvuru yaptı.
Sertifikayı verecek olan firmalar tesislere aylık düzenli kontrol ve denetimler yaparak standartların korunmasını sağlayacak. Otellerin sertifika için ödeyeceği ücret ise, yatak sayısına bağlı olarak aylık 400 ila 2 bin 600 TL arasında değişiyor. Yeme – içme tesislerinde de bu ücret metrekaresine göre 400 ila 1.250 TL arasında bulunuyor.11 firma sertifika veriyor.Sertifika veren firmaların listesi şöyle: BV Inspektorate, Control Union, DQS Denetim ve Belgelendirme, Isa Denetim Belgelendirme ve Eğitim, Llyod’s Register Gözetim, RoyalCert Belgelendirme ve Gözetim Hizmetleri, SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri, Türk Standardları Enstitüsü Sistem Belgelendirme Grup Başkanlığı, TÜV Rheinland, TÜV SÜD Teknik Güvenlik ve Kalite Denetim Tic. Ltd. Şti. TÜV Teknik Kontrol ve Belgelendirme A.Ş.Sertifika Kriterleri : http://www.turob.com/Files/dosyalar/pdf/2068EKA.pdfSertifikalı Konaklama Tesisleri : https://ktb.gov.tr/genel/belgelendirmesorgu.aspx?lang=tr&category=1Sertifikalı Restoran / Kafe : https://ktb.gov.tr/genel/belgelendirmesorgu.aspx?lang=tr&category=2

https://yapex.com/turizm-endustrisi-akreditasyon-kuruluslarina-saglikli-turizmsertifikasyon-denetlemesi-icin-yilda-60-milyon-tl-odeme-yapacak

Otel Odalarında Hidrojen Peroksit Dezenfeksiyonu

                                                                                                                                                                         Nebulizatör CihazıOtel odalarından misafir çıktığında, dezenfektanlı ürünler de kullanılarak detaylı temizlik yapılır. Ancak yine de, ulaşılması zor bölgelerdeki mikroorganizmaları öldürmek mümkün olmaz. Covid-19 salgını ile birlikte, otel odalarının dezenfekte edilmesi büyük önem kazanmıştır. Hidrojen Peroksit sisiyle yapılan dezenfeksiyon, COVİD-19’un bulaşma riskine karşı güvenli koruma sağlar..Misafir odadan çıktığında odaya konan nebulizasyon cihazı, Hidrojen Peroksit solüsyonunu sis haline getirerek odanın içine yayar. Oda içinde her noktaya etkili olması için dolap kapakları, çekmece kapakları ve WC kapısı açık olması gerekir. H2O2 sisinin odadan çıkmaması için kapı ve pencerenin kapalı olması, tuvalet aspiratörünün kapalı olması ve kapı altlarının bir bantla sızdırmaz hale getirilmesi gerekir. Oda hacmine göre hesaplanan miktarda H2O2 solüsyonu 1,5 saat süresince odaya sis halinde yayılır. Bu işlem sonucunda, temizlik esnasında bile ulaşılamayacak her noktadaki mikroorganizmalar ölür. Daha sonra cihaz kapatılır ve yarım saat beklenir. Bu beklemeden sonra kapı, pencere ve aspiratör açılarak 1 saat kadar mahallin havalandırılması gerekir. 1 saat sonunda, oda içinde H2O2 kalıntısını ölçmek için ölçüm aletiyle 2 dakika aralıklarla 3 kez ölçüm alınır ve H202 kalıntısının kalmadığı anlaşılınca oda kullanıma açılır.İşlem sırasında 1,5 saat çalışma süresini tamamlayan cihazın alınarak başka odaya götürülmesi gerektiğinde veya işlem sonunda  bekleme sırasında kapı ve pencereleri açmak için odaya girildiğinde gaz maskesi ve eldiven ile girilmelidir..H2O2 Dezenfeksiyon uygulaması ile ilgili, havalandırma ve klima tekniği konusunda dünyanın en eski kuruluşu olan ve standartları yazan ASHRE (American Society of Heating, Refrigerating and Air-Conditioning Engineers)’nin açıklaması aşağıdadır.Mak. Müh. Hüseyin Şahinoğlu/ Havak A.Ş.

https://yapex.com/otel-odalarinda-hidrojen-peroksit-dezenfeksiyonu

SAĞLIKLI İÇ ORTAM İÇİN VE COVID-19 ETKİSİNİN AZALTILMASINDA NEMLENDİRMENİN ETKİSİ

Sağlıklı seviyedeki nemlendirme, COVID-19 (SARS Cov-2) ve H1N1 (İnfluenza A) gibi solunum sistemimizi enfekte eden virüslerin yayılmasını azaltmaya yardımcı olabilir. Hastaneler, klinikler, bakım evleri, okullar ve ofisler başta olmak üzere, tüm binalarda optimum nem seviyelerinin uygulanması büyük fayda sağlayacaktır. Dünya Sağlık Örgütü COVID-19'un bulaşmasını azaltmak için farmasötik olmayan çözümler çağrısında bulundu; nem kontrolü çalışan personeli, hastaları, sakinleri, öğretmenleri ve öğrencileri virüsün etkisinden korumanın güvenli, verimli ve kolay bir yoludur.Bir mahal havasında bulunan çok fazla nemin de küf ve mantar oluşması gibi sorunlara neden olabileceği iyi bilinmektedir. Hassas kontrollü nemlendirmenin tüm iç mekan ortamlarına sağlayabilecek faydalarını anlamak çok önemlidir.1986'da yapılan önemli bir arşatırmaya göre, insan sağlığı risklerini en aza indirmek için en uygun koşulların normal oda sıcaklıklarında % 40-60 bağıl nem (RH) arasında meydana geldiğini göstermiştir. Bu çalışma bugün hala HVAC uzmanları tarafından referans Kabul edilmekte ve Amerikan Isıtma, Soğutma ve Klima Mühendisleri Derneği (ASHRAE) tarafından belirlenen sağlıklı binlar için standartların temelini oluşturmaktadır. Bağıl nemin % 40-60 aralığında tutulması, çevrede bulunan virüslerin, bakterilerin ve alerjenlerin etkisini azaltırken cildin kuruluğunu ve göz tahrişini de önler.Binalarda RH'nin% 40 - 60 RH aralığında kontrol edilmesi  virüslerin ve bakterilerin havadaki ve yüzeyler üzerindeki etkisini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda vücudumuzun hastalıklara karşı bariyerlerini  de korur . Doğal antiviral savunmamız olan solunum sistemimizdeki hava yollarının kendini temizleme mekanizmasına yardımcı olur ve özellikle akciğerlerimizde uygun doku onarımı sağlar.Nem seviyesinin COVID-19 gibi virüslerin yayılmasını azaltmakta nasıl bir etkisi vardır? 3 önemli faktör vardır :* Havada kalma ve dağılmaDüşük  nem seviyesi , damlacık boyutunu küçülterek virüsün havada daha uzun kalmasına ve daha kolay yayılmasına olanak sağlar. Su kaybı (kuruma) nedeniyle düşük damlacık ağırlığı, virüsün yere düşmesine engel olur ve yüzey temizleme / hijyen kontrol yöntemleri ile temizlenmesini önler. Havada asılı kalma süresi 36 ile 72 saat kadar olabilir ve bu süre virüsün daha çok yayılması için önemli süredir. Buna ilave olarak, düşük nem ve düşük damlacık ağırlığı virüslerin bir yüzeyden tekrardan havaya karışmasına neden olabilir.* BulaşmaDüşük ortam neminin neden olduğu küçük damlacık büyüklüğü, daha az etkili biyolojik tepkinin yer aldığı akciğerlere daha derin nüfuz etmesini sağlar, Cilia’nın (Üst ve alt solunum sistemini kaplayan hücrelerin üzerinde olan tüycükler) fonksiyonunun  azalması ve mukusta azalma, düşük nem koşullarında önemli boyutlarada olur. * Virüslerin AktivitesiDüşük nem seviyeleri, aerosolün tuz içeriğine etki eder, bu da uzun süreli viral aktiviteye izin verir ancak daha yüksek RH virüslerin aktivitesini azaltır. Bunlara ek olarak, daha yüksek nem seviyeleri hastanın hücresel iyileşmesini artırır. Nemin, bağışıklık sistmemizi korumada ve COVID-19 gibi hastalıklarla mücadele etme konusunda da etkili rolü vardır.İç ortamımızı daha sağlıklı hale getirmek için bu bilgileri nasıl uygulayabiliriz? Büyük binalarda  HVAC sistemine endüstriyel bir nemlendirici eklemek, bağıl nem seviyesini önerilen aralıkta kalmasını sağlamanın en iyi yoludur, bu da hastalık yayılımını ve konfor rahatsızlığını azaltacaktır. Bu yaklaşım, sağlık tesisleri, okullar, ofisler, bakım evleri ve yaşam tesisleri de dahil olmak üzere tüm binalarda uygulanabilir.Rochester, Minnesota'daki Mayo Clinic bu uygulamayı  okul öncesi sınıflarda test etti. Araştırmacılar, sınıfların bağıl nemini% 40-60'a yükseltmenin influenza'nın sınıftaki yüzeylerde veya havada aerosoller olarak hayatta kalma kapasitesini azaltıp azaltmayacağını belirlemek istedi. İki sınıfa Endüstriyel nemlendirici koyarken diğer iki sınıfa nemlendirici koymadılar ve sınıflar arası testler yaptılar. Bu çalışma sounucunda nemlendirilmiş odalarda ;İnfluenza A içeren  hava örneklerinin yüzdesinde önemli bir düşüş görüldü.İnfluenza A içeren yüzey örneklerinin yüzdesinde düşüş gözlemlendi.İnfluenza A'ya sahip numunelerde  daha az “canlı” virüs ve daha az bulaşma görüldü.Daha az sayıda grip vakası raporlandı.Viral salgınlar, sağlık ve sıhhat için tehlike oluşturmanın yanı sıra başka şekillerde de zararlıdır. Kuru kış aylarında, genellikle solunum yolu hastalıkları nedeniyle öğrenci devamsızlıkları artar. Kronik devamsızlık veya  bir yıl içinde % 10 devamsızlık, öğrenci başarısının düşmesine neden olur. Virüsler öğrenciler arasında yayıldığında, ebeveynler ve öğretmenler de hastalanabilir ve rapor alabilirler. Çok fazla nöbetçi öğretmenlerle ders işlemek ise ders planlarını olumsuz etkileyebilir ve ekstra maliyet gerektirir. Grip aynı zamanda işverenleri ve işletmeleri etkilemektedir. ABD’de yıllık olarak 16,3 milyar dolar kazanç kaybına neden olmakta ve hastane yatışları, poliklinik ziyaretleri  yaklaşık 10,4 milyar dolarlık doğrudan maliyete neden olmaktadır.Viral solunum yolu enfeksiyonlarına ek olarak, sağlıklı nem seviyesi hastane ve klinik bakım ortamlarında Hastaneden bulaşan enfeksiyonlar, Pnömoni, Zatürre, Nosocomial, MRSA veya ilaca dirençli Staphylococcus aureus mikrobu vb . üzerinde de rolü vardır. Bu HAI virüslerinin hastanede bulunması, bakım maliyeti açısından hastaneye büyük bir yük getirmektedir. Bu hastalıklar hastanın hastanede kaldığı süre içinde bulaştıysa, tedavi maliyetinden hastane direkt olarak sorumlu tutulur. Bu nedenle, nemlendirme sisteminin yatırım ve işletme maliyetlerinin yanı sıra hastaneden bulaşma ihtimali olan enfeksiyonların getireceği gereksiz maliyetleri de göz önünde bulundurmalıyız. Bu maliyetleri düşündüğümüzde, nemlendirme sisteminin kendini amorti etme süresi daha kısa olacaktır.Bağıl nemin sağlıklı bir seviyede olmasını sağlamanın ilk adımı, özellikle COVID-19 vakaları (veya asemptomatik vakaların mevcut olabileceği alanlar) bir tesisin COVID-19'a karşı  optimizasyon yapıp yapmadığını hızlı bir şekilde belirlemek higrostat ile RH ölçümü almaktır. Çoğu sağlık tesisinde nemlendirme sistemi mevcuttur, ancak nemlendirici cihazların bakımlarının yapılmaması, kapatılmış olması veya nemlendirme seviyelerinin düşürülmüş olması yüzünden çalışmayabilir.% 45 Bağıl Nem hedefi genellikle kolayca elde edililebilir ve olumlu faydalar sağladığı kabul edilir. Daha düşük RH seviyeleri görüyorsanız, cihazın çalışıp çalışmadığını görmek için ekipmanı kontrol edin, gerekirse ayar noktasını ayarlayın / yükseltin. Örneğin, mevcut nemlendirme ekipmanı ile neler yapabileceğinizi değerlendirin. Nemlendiriciler genel olarak istenen maksimum nemlendirme için tasarlanmıştır. Orijinal tasarımınızdan bir yılda ne kadar % 45 Bağıl Nem değerine ulaştığınıza bakın ve geçmiş kayıtlardan potansiyel nemlendirme seviyelerini belirlemek için geriye dönük nemlendirme taleplerini gözden geçirin. Şekil 2, farklı RH seviyelerindeki dizaynlarda % 40 bağıl nemdeki saat yüzdesini göstermektedir.Nemlendirme sistemi olmayan veya yenilenmesi gereken binalarda, örneğin okullar, yaşam tesisleri veya ofis binaları , nemlendirme sistemi duvara hızlı bir şekilde monte edilebilir ve odalara hemen nem eklemeye başlayabilir. Daha büyük nemlendirme sistemleri bir tesisin HVAC sistemine (Şekil 3), mekanik odaya (Şekil 4) veya çatıya (Şekil 5) koyulabilir ve tüm binayı nemlendirebilir. Endüstriyel  nemlendirme sistemleri, çok düşük ve çok yüksek olmayan uygun seviyeleri korumak için ihtiyacınız olan kontrolü sağlar. Bir sistemi çalıştırmak için güç kaynağı, su ve drenaj hattı yeterlidir. Mühendisler ve yükleniciler, uygulamaya bağlı olarak sistem tasarımı, uygun kapasite ve tipteki ekipmanı belirlerlerMak. Müh. Hüseyin ŞahinoğluHAVAK A.Ş.10.06.2020

https://yapex.com/saglikli-ic-ortam-icin-ve-covid-19-etkisinin-azaltilmasinda-nemlendirmenin-etkisi

SALGIN DÖNEMİNDE UÇAKLA SEYAHAT ETMEK NE KADAR GÜVENLİ?

Covid 19’un etkilediği en önemli konulardan biri de uçak ile seyahat özgürlüğümüzün kısıtlanması oldu. Hepimizin kafasında ‘’uçağa bindiğimizde kabin içinde bir Covid 19 hastası veya taşıyıcısı varsa hastalığın buluşmasından nasıl korunacağız’’ sorusu oluştu.  Diğer ulaşım araçlarına göre uçaklarda daha etkili ve güvenli bir havalandırma sistemi olduğunu öğrendiğimde bir rahatlama hissetim. Ama yine de temizoda havalandırma sistemi validasyonu ile ilgili biri olarak irdelenecek birçok  konu olduğunu da gördüm. Bu yazımda kısaca ve genel olarak  bu konuları sizlerle paylaşmak istedim. Masmavi bir gökyüzünde, rahat koltuğumuza oturmuş, pamuk tarlası görünümündeki  bulutların üzerinde, çayımızı içerken, uçuşun keyfini çıkarıyorduk. Dış ortam şartlarını hiç düşündük mü? Sıcaklık; eksi 56 derece, basınç ise insan vücudunun kolay dayanamayacağı kadar düşük bir oranda. Peki biz kendimizi nasıl bu kadar rahat hissediyoruz? Bu yüksek irtifada basınç, sıcaklık ve oksijen yoğunluğunun düşük olması canlı sağlığı açısından olumsuz bir durum oluşturur.  Bunu engellemek için uçak motorundan alınan basınçlı ve sıcak hava, iklimlendirme paketlerinden geçirilerek kabinin içine verilir ve kabinin basınçlanmasını (bu işleme 1940’larda başlanmıştır) sağlar.  Uçak kabinini sızdırmaz bir oda gibi düşünürsek, basınçlandırma yapmak  hem yüksek irtifa hem de yetersiz oksijen problemlerini çözer.  Sizlere bu yazıyı hazırlarken faydalandığım makalede Boeing 737 uçak tipinden faydalanılmıştır. Uçaklardaki iklimlendirme sistemi temel olarak soğutma, ısıtma, basınçlandırma, sıcaklık kontrol ve dağıtım ünitelerinden oluşur. Koşullandırılmış havanın dağıtımı kokpit ve kabin olmak üzere ikiye ayrılır ve her ikisi birbirinden bağımsızdır. Burada dolaşan hava ayrıca elektronik bölümü ve kargo kısımlarına da gider.  Dağıtım sisteminin bir alt kısmı da bizi çok ilgilendiren kabin içi havasının tekrar dolaşım (re-sirkülasyon) sistemidir. Nasıl temizodalarda tasarruf amaçlı tekrar dolaşım havası kullanıyorsak, bu havayı *HEPA/ULPA filtrelerden geçiriyorsak ve taze hava ile belli oranda karıştırıyorsak, uçaklarda da motordan alınan besleme  (taze) havasını azaltarak ve tekrar dolaşım havasını arttırarak yakıt tasarrufu sağlanmaktadır. Emilen hava, hava fanlarıyla HEPA/ULPA filtrelerden geçirilerek karışım manifolduna  alınır ve belli oranda taze havayla karışır. Tekrar dolaşım havasının, içerdiği canlı/cansız partiküllerden temizlenmesi yüksek etkinlikte (%99,99... oranında 0.3 -0.5  mikron boyutunda) partikül tutucu HEPA/ULPA filtreler yoluyla gerçekleşir. Bu filtreler ön kargo bölümünün arka duvarında bulunur ve tekrar dolaşım havasının girdiği ilk noktadadır.  Uçaklarda kabin içi havası ile ilgili bilgileri kısaca özetledikten sonra, kabin içindeki hava kalitesini yükselten bu filtreler ve kabin içi havasının tekrar dolaşımı hakkında mutlaka düşünülmesi gereken önemli konuları dile getirmeye çalışacağım: Doğal olarak her filtre gibi bu filtreler de dolar, tıkanır ve yenisiyle değiştirilmesi gerekir. Boeing 737’de bu değişim süresi 5000 uçuş saatidir, yaklaşık 1-1,5 yıla denk gelir. Acaba verilen bu süre birçok değişkenlik (daha sık uçuş, taşınan yolcu sayısı, ortam tozu ve kirliliği vb.) göz önüne alındığında yetersiz kalabilir mi?                                              Örneğin, temizoda kullanıcıları olarak bizler, bu filtre değişim süresini bahsettiğim değişkenliklere rağmen daha net belirleyebiliyoruz.  Bunun için sürekli filtrenin ön ve arka tarafındaki basınç farkını ölçerek, filtre üreticisinin belirttiği tıkanıklık basıncına göre kendimize bir filtre değişim basınç değeri saptıyoruz ve bu değere yaklaştığımızda filtreyi değiştiriyoruz  Not: Filtreleri değiştirirken, filtrelerin havadaki mikrobiyal kontaminasyonu tuttuğu ve değiştirme sırasında bu işlemi yapan teknik personele zarar verebileceği düşünülerek güvenli değişim (safe change) yöntemleri düşünülmelidir. Diğer bir konu ise HEPA/ULPA filtrelerin, çok hassas malzemelerden (kağıt, alüminyum) yapılması nedeniyle üretim, depolama, taşıma, montaj sırasında çok kolay hasar görebilmesi ve işlevini yitirebilmesidir. Bu açıdan kabine filtre takılmadan önce, takıldıktan sonra ve belirli bir sıklıkta sızıntı (integrity) testi yapılarak filtre bütünlüğünün uygunluğu test edilmelidir. Kabin içi hava kalitesi dendiğinde akla gelen diğer önemli konuda yolcu başına düşen oksijen miktarıdır. Günümüzde bu konuyla ilgili bir standart geliştirilmemiştir. Böylece hava yolu şirketleri de maliyeti azaltmak için bu konuyu fazla irdelemezler. Bugün uçaklarda %50’ye yakın tekrar dolaşım havası kullanılmaktadır. Enerji ve maliyet açısından tekrar dolaşım hava miktarının arttırılması bazı sağlık risklerini de ortaya çıkarmıştır.  Covid 19 salgını bu riskleri tekrar gündeme getirmiştir.  1970’lerde yolcu başına 0,42 m3/dk olan dış hava miktar, günümüzde 0,17 m3/dk’ya düşürülmüştür. ASHRAE (American Society of Heating Refrigerating and Air –conditioning Engineers) tarafından belirlenen standarta göre bu miktar 0.42 m3/dk olmalıdır. Kabin havalandırma sistemi tasarımı bir koltuk sırasına gönderilen havanın yine o koltuk sırasından alınarak kabinden atılmasını sağlayacak ve riski azaltacak şekilde yapılır. Ama  bir yolcuda enfeksiyon varsa hava yoluyla diğer yolculara bulaşabilir. Bu nedenle yolcu başına düşen taze hava miktarı ne kadar fazlaysa risk o kadar azalır.  Sonuç 1940’larda kabin basınçlandırılması ile  başlayan iklimlendirme sistemleri, günümüze kadar sürekli geliştirilmiştir. Fakat ne yazık ki yolcu ve mürettebattan hava kalitesiyle ilgili şikayet ve rahatsızlık bilgileri alındığı halde bu bilgiler düzenli bir kaynakta derlenmediği için kabin içi hava kalitesi ve sağlık riskleri arasında net bir bağlantı kurmak zordur.  Bu açıdan temizoda kullanıcıları olan bizlerin yaptığı ölçümler (basınç farkı, sıcaklık, rutubet, mikrobiyal yük, HEPA/ULPA filtre tıkanıklık ve sızdırmazlık ölçümleri vb) düzenli olarak kabin içi havası içinde yapılırsa ve bu sonuçlar bir havuzda toplanırsa, yolcu ve mürettebat için daha sağlıklı bir kabin ortamı sağlayacak şekilde öneri ve yenilikler yapılabilir ve Covid 19 gibi salgınlarda uçak yolculuğunu daha güvenilir ve tercih edilebilir hale getirebilir.Dilek SunarI.C.C.E. İstanbul Validasyon ve Eğitim Tic. Ltd. Şti. Kaynakça: Arslan, B., Karakoç, T.H., Yörü, Y., Altuntaş Ö. ‘’Uçak ve iklimlendirme sistemleri ve iç hava kalitesi üzerine etkisi’’, Mühendis ve Makina Cilt 51 Sayı 697

https://yapex.com/salgin-doneminde-ucakla-seyahat-etmek-ne-kadar-guvenli

 
3WTURK CMS v6.03WTURK CMS v6.0